İmamoğlu’ndan Kurum’a ‘Erzincan’ göndermesi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz hafta deprem önlemleriyle başladığı 10 temada 100 büyük proje tanıtım toplantılarının ikincisini gerçekleştirdi.

Yeni dönemin çevre projelerini açıklamak üzere Haliç Kongre Merkezi’nde “Yeşil İstanbul Proje Tanıtım Toplantısı” gerçekleştirildi. İmamoğlu, önce “Yeşil İstanbul” vizyonu için beş yılda yaptıklarını anlattı, ardından bundan sonra yapılacakları 10 başlık altında paylaştı.

MADEN FACİASINA TEPKİ: KURUM’U İSİM VERMEDEN ELEŞTİRDİ

İmamoğlu, konuşmasının başında Erzincan İliç’teki altın madeninde meydana gelen faciayı hatırlatan İmamoğlu isim vermeden AKP’nin İBB Başkan adayı olan eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan Murat Kurum’u eleştirdi.

İmamoğlu şunları söyledi:

-Göçükte toprak altında kalan işçilerin bir an önce kurtarılması için dua ediyoruz, umarım açıklanandan daha büyük bir felaketle karşı karşıya değilizdir. Bu felaket öyle kolayca geçiştirilecek bir olay değil.

-Yaşanan felaket, en üst seviyede soruşturulmalı. 2019’da madene kapasite artışı verildikten sonra şikayetler yoğun arttı. Artışa kimin izin verdiğini altında kimin imzası var hepiniz veriyorsunuz. Vekilimiz Gürsel Erol bir önerge verdi o dönem TBMM’ye. Yanıt veren, altında imzası olan kişi kaygıların haklı olduğunu belirtmiş ve ihmaller zinciri tespit edilip para cezası verildiğini açıkladı.

-Dünkü çevre felaketini telafi edecek hiçbir para yok. 5-6 yıl Çevre Bakanlığı yapanlar koruma vazifelerini yerine getiremediler. Gümüşhane’de buzul göletini yok edip iş makineleri ile betonarme göl yaptılar.

-Çevre anlayışları bu; 12 bin yıllık gölü 12 günde yok etmek. Bu zihniyet İstanbul’u yok edecek kanal İstanbul’u bu kente dayatmış, arkasında durmuş, önlerine gelen her şeyi çatır çutur imzaladı.

-Son bir yıla kadar ‘yapacağız, beka meselesi’ dediler. İstanbulluların istemediğini gördüler, felaket planını seçim sonrasına bıraktılar kurnazca. Bizim muhafızlığımız bu şehre nefes aldırmıştır. Kimse bu şehrin nefes almasını engelleyemeyecek.

-İnsana ve doğaya değer vermeyen, uzmanların uyarılarını dikkate almayan yönetim anlayışı sadece ölüm ve felaket getirir. Doğayı sadece kendilerine ait bir kazanç kapısı gibi gören zihniyete karşı halkçı, kamucu, çevreci bir anlayışı hakim kılmak zorundayız.

“5’TE 1’İ TAHRİP EDİLMİŞTİ”

İmamoğlu, göreve geldiklerinde İstanbul’un doğal alanlarının beşte biri, yüzölçümünün ise yüzde 16’sına denk gelen, toplamda 87 bin 445 hektarlık alanın tahrip edilmiş durumda olduğuna dikkat çekti.

İmamoğlu “Kuzey ormanları, içme suyu havzaları, meralar ve tarım alanlarını kapsayan bu tahribat tam 104 Güngören ilçesi büyüklüğünde bir alan anlamına geliyor. Yani 26 milyon ağaç ekilebilecek bir büyüklük. İşte biz hem bu tahribatı ve talanı durdurmak, hem de tahrip edilmiş alanları onararak, insanlarımızı doğayla ve yeşille yeniden barıştırmak için yola koyulduk” diye konuştu.

NELER YAPILDI?

İmamoğlu, 16 yaşam vadisi açtıklarını, 5 Kent Ormanı ve Doğal Yaşam Parkı, 22 meydan, 264 semt ve mahalle parkı, 4 tarihi yeşil alan restorasyonu tamamladıklarını anlattı.

140 noktada Boğaz’a, Haliç’e ve denize atık su karışmasını önlediklerini belirten İmamoğlu

İstanbul’un elektrik enerji ihtiyacını desteklemek üzere güneş enerji sistemleri, biyokütle enerji santralleri, atık yakma ve çöp gazından enerji üretim tesislerini devreye aldıklarını kaydetti.

13 MİLYON METREKARE YEŞİL ALAN KAZANDIRILDI

Çıkarılan tüm engellemelere rağmen İstanbul’a tam 13 milyon 125 bin metrekare yeşil alan kazandırdıklarını vurgulayan İmamoğlu “Böylece yeşil alanların imara açıldığı, İBB koridorlarında parselimin imarını nasıl arttırım kovalamacısının yerini İstanbul’a milyonlarca metrekare yeşil alan kazandıran anlayış aldı” dedi.

10 ÇEVRE PROJESİNİ AÇIKLADI

İmamoğlu, yeni dönemin 10 büyük çevre projesini şöyle sıraladı:

35 YAŞAM VADİSİ: İstanbul’un dere yataklarını ranta, betona değil yeşile açıyoruz’ diyerek yaşam vadileri projesini başlattık. Açtığımız yaşam vadileri ile toplamda 3 milyon 200 bin metrekare alanın açılışını yaparak İstanbul’a kazandırdık. 15 yaşam vadisi vaadimiz vardı 21’e çıkardık. Şimdi toplam 35 yaşam vadisi kazandırmak için tam yol ileri diyoruz. Bunların tamamlanmasıyla İstanbul’a 10 milyon metrekarenin üzerinde aktif yaşanabilir yeşil alan kazandırmış olacağız.

6 YENİ KENT ORMANI: 2019’dan bugüne 5 kent ormanı ile 6 milyon 800 bin metrekare alanı İstanbulluların kullanımına açtık. Sarıyer Hacıosman’da Atatürk Kent Ormanı, Yakuplu Kent Ormanı, Kemerburgaz Kent Ormanı, Anadolu Yakası’nın ise ilk kent ormanı olan “Rahmi Demir Kent Ormanı” ve yakında hizmete açacağımız Muhsin Yazıcıoğlu Kent Ormanı ile birlikte İstanbulumuza 5. kent ormanını da kazandırmış oluyoruz. Yeni dönemde; Çatalca, Ümraniye, Sancaktepe, Maltepe, Eyüpsultan ve Avcılar’da toplam 5 milyon 450 bin metrekarelik 6 yeni kent ormanını daha hizmete açacağız.

3 BÜYÜK DOĞAL YAŞAM PARKI: İstanbul’daki işgalleri kaldırmak için çok büyük bir mücadele verdik. Büyükçekmece Gölü Doğal Yaşam Parkı’nın 1.5 milyon metrekarelik ilk 3 etabını tamamladık. Benzer şekilde Terkos Gölü ve Ömerli Gölü Doğal Yaşam Parkları ile birlikte önümüzdeki dönemde toplamda 3 yeni doğal yaşam parkını hizmete açacağız. Böylece tüm yaşam vadilerini, kent ormanlarını, doğal yaşam parklarını ve tabiat parklarını tamamladığımızda İstanbul’a 50 milyon metrekareye yakın yeni ve aktif yeşil alan kazandırmış olacağız. Askeri alanları, ormanları, yeşil alanları imara, ranta lüks konuta açan bir zihniyet nerede, bizim bu yaptıklarımız nerede? Halkımız bunun karşılığını mutlaka verecek.

YEŞİL MİRAS: 30 yılı aşkın bir süre metruk hale getirilmiş olan ve Cumhuriyetimizin 100 yılında yeniden İstanbul’a kazandırdığımız Büyükdere Atatürk Fidanlığı, halka kapatılıp özel kullanıma verilen Florya Atatürk Ormanı örnekleri devam edecek. 2024-2029 döneminde Kuşdili Çayırı, Ali Paşa Su Kemeri Rekreasyon Alanı, Yedikule Bostanları, Cihangir Bostanı ve Sanatkarlar Parkı gibi tarihi alan düzenlemeleriyle yeşil mirasımızı güçlendirerek korumaya devam edeceğiz.

“GEZİ PARKI’NDA ENGELLENDİK”

24 YENİ MEYDAN: İstanbul’un kimliksiz hale getirilmiş Beşiktaş Meydanı, Beyazıt Meydanı, Mecidiyeköy Meydanı gibi İstanbul’un birçok önemli meydanını kent yaşamına yeniden kazandırdık. Dünya’nın en çok metro yapan şehrinin yanında, dünyanın en çok meydan düzenleyen şehri biziz. Cumhuriyet tarihimizin en önemli meydanlarından Taksim Meydanı’nı ve yakın çevresini kapsayan “Taksim Kentsel Tasarım Yarışması” sonucunda belirlediğimiz projemizi engellemek için mülkiyeti İBB’de olan Gezi Parkı hukuka aykırı bir şekilde nereden çıktığı belirsiz bir vakfa devredildi. Dünyanın bir yerinde anlatsanız size gülerler. Taksim’e çok büyük değer katacak olan projemizi tüm engellemelere rağmen hayata geçirmekte kararlıyız. Bunun için hukuki alanda tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu meydanlar İstanbul’un iklimini değiştirdiği gibi Türkiye’nin de iklimini değiştirecek. İstanbul’a değer katacak 14 meydanımız için de projelerimiz hazır ve yapımına hızlıca başlayacağız. Yeni projelendireceğimiz 10 meydanla birlikte önümüzdeki dönemde 24 meydanı tamamlayacağız ve şehrimize toplam 46 meydan kazandırmış olacağız.

İSTANBUL’A 600 YENİ OYUN PARKI: Oyun Istanbul markası ile Türkiye’de bir ilk olarak şehrin rekreatif altyapısını bütüncül bir vizyonla ele aldık. İstanbul genelinde ise 185 yeni oyun alanı yaptık. 200 çocuk parkımızı doğal malzemelerle dönüştürdük. Yeni dönemde 300 oyun alanını doğal malzemelerle dönüştürecek ve 300 tane de yeni oyun alanı kuracağız.

“BETON KANALI YAPTIRMADIK, YAPTIRMAYACAĞIZ”

7.7 MİLYON METREKARE TABİAT PARKI: İstanbul ve çevresinde açık maden işletmeciliği sonrasında oluşan maden çukurları çok sayıda doğal sulak alanlara dönüşmüş. Kendi ekosistemlerini oluşturan bu maden sahasını tüm doğal özelliklerini koruyarak Tabiat Parkı olarak düzenleyeceğiz. 7.7 milyon metrekarelik Çiftalan Kısırkaya Tabiat Parkı projesi ile şehrimizin doğal güzelliklerini koruyacak ve İstanbullulara benzersiz bir doğa deneyimi sunacağız.Arnavutköy Karaburun Sahili’ni ve Keza Küçükçekmece Lagünü Havzası ve çevresini tüm canlılar için sağlıklı bir yaşam alanına dönüştüreceğiz. Onlar bu havzaya beton kanal yapacağız diyor. Biz ise doğayı ve yaşamı koruyoruz Size o beton kanalı yaptırmadık, yaptırmayacağız.

YEŞİL ÇÖZÜMDE 14 YENİ YATIRIM: Çevre yatırımlarımızın önemli bir ayağını atık su çalışmalarımız oluşturdu. Karışık sistem çalışan atık su ve yağmur suyu hatlarımızı ayırarak, Marmara Denizi’ni ve İstanbul Boğazı’nı atık sulardan koruduk. Toplamda 140 noktada denize atık su karışımını önledik. Yeni dönemde Sarıyer Kilyos ve Beykoz Riva bölgelerinde yapacağımız atık su hatları ve iki yeni ileri biyolojik atık su arıtma tesisleriyle derelere ve yüzme alanlarına atık su girişini önleyeceğiz. Silivri Çanta Gümüşyaka Atık Su Tüneli ile Marmara Denizi’ne atıksu girişini önleyecek, sahillerimizi koruyacağız. Riva, Gümüşdere, Reşadiye, Bozhane ve Koçullu’da 5 yeni ileri biyolojik atık su arıtma tesisi yaparak ve Yenikapı Biyolojik Arıtma tesisini tamamlayarak arıtma tesislerindeki biyolojik ve ileri biyolojik arıtma kapasitesini artıracağız.

YEŞİL ENERJİ İÇİN 3 YENİ YATIRIM: Temiz enerji yatırımlarımız artarak devam edecek. 85 MW’lık Atık Yakma ve Enerji Üretim Tesislerinin kapasitesini artırarak 170 MW’a çıkaracak ve 2.5 milyona yakın İstanbullunun enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasiteye ulaşacağız. Tuzla Aydınlı Aktarma Merkezi ile entegre günlük 150 ton kapasiteli yeni bir biyometanizasyon tesisi daha kuracağız. Güneş Enerjisi Sistemleri ile İBB binalarında 5 yıl içinde 13.5 MW’a ulaştırdığımız kurulu enerji gücünü, 2029 yılına kadar 165 MW’a çıkaracağız. Böylece kendi binalarımızdaki enerji ihtiyacının tamamını güneşten sağlayıp çevre dostu yapılara dönüştürürken, yıllık 148 bin ton karbondioksit salımını da engelleyeceğiz.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE ETKİN MÜCADELE: “Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı”nın bir parçası olarak önümüzdeki dönemde İstanbul’un “karbon nötr” ve “dirençli şehir” olması için iklim değişikliği ile mücadelede kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)ve Belediyemiz arasında protokol ile imzalanan “İstanbul Yeşil Şehir Eylem Planı”nı hayata geçireceğiz.AB İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu çerçevesinde İstanbul’un 2050 yılında iklim nötr olma hedefini 2030 yılına çekeceğiz.

“HİÇBİR ÇIKAR GRUBUNA DİYET BORCUMUZ YOK”

İmamoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:

-İstanbul gibi yıllarca doğanın ranta, betona kurban edildiği bir şehirde çevreyi korumak cesur olmayı gerektirir. 2019’dan bugüne bir metrekare yeşil alanı bile imara açmayan bir yönetim olarak biz o cesareti, o kararlılığı gösterdik.

-Biz İstanbul’u çok seviyoruz. Birilerini ‘aşkım’ diye tariflediği gibi değil gerçekten seviyoruz. Elimizdeki bütün yetkileri kullandık ve doğayı talan ederek para kazanmayı amaçlayanlara asla izin vermedik.

-Çevre tahribatına yol açacak hiçbir mühendislik projesine kalkışmadık. Her projeyi öncelikle çevre hassasiyeti ve kamu yararı anlayışıyla ele aldık. Bunları yapabildik, çünkü bizim hiç kimseye, hiçbir çıkar grubuna diyet borcumuz yok. Bizim yalnızca 16 milyon İstanbulluya verilmiş hizmet sözümüz var.

-Bir kişinin buyruğu ya da tensipleriyle çalışan bir kişi yok İBB’de. Bu sözü tuttuğumuzu gördükleri ve tutmaya devam edeceğimizi bildikleri için bugün 16 milyon bizimle birlikte.

-İstanbul başardı; geleceğine sahip çıktı. İstanbul yine başaracak. 31 Mart’ta bir kez daha geleceğine sahip çıkacak. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletemeyecekler. Çocuklarımızın geleceğini riske atamayacaklar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir