Bu bebekler mi Hizbullah üyesi
İşgalci İsrail ordusu, Lübnan’a yönelik 23 Eylül’de başladığı bombardımanı dün yeniden yoğunlaştırdı. Son 48 saatte çoğu Lübnan’ın güneyinde 278 hedefi vuran işgal güçleri, bu saldırılarda onlarca Hizbullah militanını öldürdüğünü bildirdi. Ülkenin doğusunda ise Nebatiyye kentine İsrail savaş uçakları tarafından eş zamanlı 11 bombardıman düzenlendi. Sabah saatlerinde Nebatiye Belediyesi ile Belediyeler Birliği binalarının hedef alındığı bombardımanda, aralarında Belediye Başkanı Ahmed Kahil’in de olduğu 16 kişi hayatını kaybetti, 52 kişi de yaralandı.
İsrail ordusu, saldırılarını yoğunlaştırdığı Lübnan’ın güney bölgelerini bu kez denizden hedef aldı. İsrail Ordu Sözcüsü Afihay Adrai, dün savaş gemilerinden bölgedeki çeşitli noktalara düzenlenen bombardımanların görüntülerini içeren bir videoyu sosyal medya aracılığıyla yayınladı. Adrai, saldırının bölgede bulunan İsrail ordusuna bağlı 146’ncı Tugay ile koordineli gerçekleştirildiğini ve onlarca hedefin vurulduğunu ifade etti.
Lübnan’ın güneyinde askeri hedefleri vurduğunu öne süren işgal ordusu, sivilleri hedef almayı sürdürüyor. 8 Ekim 2023’ten bu yana 104’ü çocuk ve 194’ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 367 kişi öldü, 11 bin 88 kişi yaralandı. Önceki gün, sınır bölgesinden güneydeki Sayda kentine sığınan göçmenlerin kaldığı bir oteli hedef alan saldırıda tamamı sivil 6 kişi yaşamını yitirdi, 25 kişi ise yaralandı. Saldırı sonrası Sayda kentinde İsrail merkezli değişik numaralardan aranan sivillere, üzerinde değişiklik yapılmış bir ses tarafından, “Eviniz Hizbullah’ın karargahlarına çok yakın. Derhal burayı terk edin, yoksa sizi vuracağız” denildi. Telefonlar nedeniyle paniğe kapılan siviller hemen bölgeyi terk etmeye başladı.
Saldırıda eşini, 3 çocuğunu, annesini, kardeşini ve yeğenlerini kaybeden, kendi de yaralanan Hasan Hicazi, cenaze töreninde Yeni Şafak’a yaptığı açıklamada, bebeklerin fotoğraflarını göstererek, “Bunlar mı Hizbullah üyesi, bunlar mı mühimmat taşıyor?” diye sordu. Saldırı anını anlatan Hicazi, “Öğle yemeği yemek için masaya oturduğumuz sırada bu saldırı oldu. Tüm canlarımı, hayatımı kaybettim. İsrail sivilleri, medeniyeti vuruyor. Biz bunları hak edecek ne yaptık? Dünya neden hala suskun? Daha ne kadar ölmemiz gerek?” dedi. Aynı saldırıda dayısı ve eşini kaybeden Ayşe Elayn ise “Bizim artık kimseden korkumuz yok. Biz bu yola baş koyduk. Filistin davamız için, ülkemizi korumak için her şeye varız. Şehit veririz, şehit oluruz. Başka bir yere de gitmeyeceğiz. Ölürsek de ülkemizde ölmeyi tercih ederiz” şeklinde konuştu. 23 sivil bölgedeki mezarlığa defnedilirken tabutları taşıyanlar “Kahrolsun İsrail, kahrolsun ABD” sloganları attı. Kılınan cenaze namazının ardından cenazeler toprağa verildi.
Lübnan’da Hizbullah’a karşı savaştığını iddia eden İsrail ordusu, ülkedeki bütün kesimleri hedef alıyor. İşgal ordusu, Lübnan’ın kuzeyindeki Trablusşam’a bağlı Hristiyan çoğunluklu Aytu kasabasını 14 Ekim günü bombalamıştı. Savaşın başından bu yana ilk kez vurulan Hristiyan beldesinde hedef yine Lübnan’ın güneyinden gelen göçmen bir aileydi. Aile üyeleri güneydeki Bint Jbeyl bölgesindeki Aytarun’dan kaçıp tam 3 kez yer değiştirmişti. Ancak saldırılar onları dördüncü kaçış noktasında buldu. Aralarında 4 bebek, kadın ve yaşlıların olduğu 23 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı. Sivillerin cenazeleri Aytu’ya 30 kilometre uzaklıkta yine Lübnan’ın kuzeyindeki Kura beldesine defnedildi.
Canları pahasına görev yapan sağlık çalışanları da İsrail’in hedefinde. Ceviyya beldesine düzenlenen saldırıda Lübnan Kızılhaç mensubu 2 sağlık çalışanı yaralandı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail’in Lübnan’daki sağlık hizmetlerine yönelik 23 saldırıda 72 sağlık çalışanı ve hastanın öldüğünü duyurdu. Ghebreyesus, “Çatışmalardan etkilenen bölgelerdeki sağlık ocaklarının neredeyse yarısı artık kapalı. 6 hastane tamamen, 5 hastane ise kısmen boşaltıldı” dedi.
Yine Lübnan’ın güneyindeki tarihi Muhaybib beldesi de dün vurulan noktalar arasındaydı. Birçok binanın bombalandığı saldırı sonucu kasabada büyük yıkım geçekleşti. Yakup Peygamber’in oğlu ve Yusuf Peygamber’in kardeşi Binyamin’in 2100 yıllık makamının bulunduğu Muhaybib beldesi, tarihi öneme sahip.
